Yeremya 9

3. Ağlayan Peygamberin Ağıtları (9. Bölüm)

9:1-11   İlk iki ayetteki konuşmacı, Yeremya’dır. “Ağlayan Peygamber” unvanı, birinci ayette çok güzel ifade edilmiştir:

Keşke başım bir pınar, gözlerim bir gözyaşı kaynağı olsa!
Halkımın öldürülenleri için ağlasam gece gündüz!

Pek çok vaiz ve müjdeci, Yeremya’nın 2’nci ayetteki duygularını anlar. Kyle Yates şöyle yazar:

Bu ayet, bize bir an için yorgun, tükenmiş ve cesareti kırılmış peygamberi en üzgün anlarından birinde gösterir. Bunu, “büyük bir canın üzerinden geçmekte olan gölge” olarak adlandırabiliriz. Sinirlendiği zamanlarda, kendisine layık olmayan bu halktan uzaklaştırılmayı hayal eder. Bütün sorumluluk ve sıkıntılardan kurtarılmak ne hoş olurdu! Kelimenin tam anlamıyla boş, tanrısız ve şekilci inançları izlemekten bıkmıştır. Yaşamı boyunca her gün dua etmesine, sevmesine, vaaz etmesine ve uyarmasına rağmen, aldığı karşılık yalnızca canını dağlayan, tepki göstermeyen bir tavır olmuştur. 1

Halkının günahları ve bunun sonucunda alacakları ceza için yas tutar. Günahlarını sıralar, yargının kaçınılmazlığını tartışır. Tanrı’nın Yeruşalim’i bir çakal barınağı haline getirip Yahuda kentlerini viraneye çevirmesine ağlar.

9:12-22   Felaket, bütünüyle Yahuda’nın zinasıyla ilişkilidir ve bu günah nedeniyle halk sürgüne gönderilecektir. Rab, ağıt yakan kadınların en ustalarını (yas tutanlar) çağırtarak, korkunç katliam ve yıkım için ağıt yakmalarını ister. Halkın bilgelik, kudret ya da zenginlikle övünmesinin hiçbir yararı yoktur; önemli olan, Rab’bi tanımaktır.

9:23,24   Bu ayetler, Yeremya’daki en ünlü iki ayettir. G. Herbert Livingston düşüncesini şöyle aktarır:

Bu iki ayeti ezberlemek gerekir. İnsanlar bilgelik, güç ve zenginliklerin peşinde koşarlar. Oysa Tanrı iyilik yapmaktan, adaleti ve doğruluğu sağlamaktan zevk alır. Rab’bin hoşlandıklarından hoşlanan ve O’nu tanıyanlar mutludur. 2

9:25,26   Yahuda’nın kâsesine eklenen bir başka acılık ise, uluslarla birlikte cezalandırılacak oluşudur, çünkü Yahuda’nın yüreği sünnetsizdir. Tapınaklarda sakalların ucunun kesilmesi, 3 Yahudiler’e yasaklanmış olan putperest bir uygulamaydı (Lev.19:27).

 

Kutsal Kitap

1 Keşke başım bir pınar,
Gözlerim bir gözyaşı kaynağı olsa!
Halkımın öldürülenleri için
Ağlasam gece gündüz!
2 Keşke halkımı bırakabilmem,
Onlardan uzaklaşabilmem için
Çölde konaklayacak bir yerim olsa!
Hepsi zina ediyor,
Hain bir topluluk!
3 ‹‹Yalan söylemek için ülkede
Dillerini yay gibi geriyor,
Güçlerini gerçek yolunda kullanmıyorlar.
Kötülük üstüne kötülük yapıyor,
Beni tanımıyorlar›› diyor RAB.
4 ‹‹Herkes dostundan sakınsın,
Kardeşlerinizin hiçbirine güvenmeyin.
Çünkü her kardeş Yakup gibi aldatıcı,
Her dost iftiracıdır.
5 Dost dostu aldatıyor,
Kimse gerçeği söylemiyor.
Dillerine yalan söylemeyi öğrettiler,
Suç işleye işleye yorgun düştüler.
6 Sen, ey Yeremya,
Aldatıcılığın ortasında yaşıyorsun.
Aldatıcılıkları yüzünden
Beni tanımak istemiyorlar.››
Böyle diyor RAB.
7 Bundan ötürü Her Şeye Egemen RAB diyor ki,
‹‹İşte, onları arıtıp sınayacağım,
Halkımın günahı yüzünden
Başka ne yapabilirim ki?
8 Dilleri öldürücü bir ok,
Hep aldatıyor.
Komşusuna esenlik diliyor,
Ama içinden ona tuzak kuruyor.
9 Bu yüzden onları cezalandırmayayım mı?›› diyor RAB,
‹‹Böyle bir ulustan öcümü almayayım mı?››
10 Dağlar için ağlayıp yas tutacağım,
Otlaklar için ağıt yakacağım.
Çöle dönüştüler,
Kimse geçmiyor oralardan.
Sığırların böğürmesi duyulmuyor,
Kuşlar, yabanıl hayvanlar kaçıp gitti.
11 ‹‹Yeruşalimi taş yığını,
Çakalların barınağı haline getireceğim.
Yahuda kentlerini
Kimsenin yaşayamayacağı bir viraneye döndüreceğim.››
12 Hangi bilge kişi buna akıl erdirecek? RABbin seslendiği kişi kim ki, sözünü açıklayabilsin? Ülke neden yıkıldı? Neden kimsenin geçemediği bir çöle dönüştü?
13 RAB, ‹‹Kendilerine verdiğim yasayı bıraktılar, sözümü dinlemediler, yasamı izlemediler›› diyor,
14 ‹‹Onun yerine yüreklerinin inadını, atalarının öğrettiği gibi Baalları izlediler.››
15 Bunun için İsrailin Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‹‹Bu halka pelinotu yedirecek, zehirli su içireceğim.
16 Onları kendilerinin de atalarının da tanımadığı ulusların arasına dağıtacak, tümünü yok edene dek peşlerine kılıcı salacağım.››
17 Her Şeye Egemen RAB diyor ki,
‹‹İyi düşünün!
Ağıt yakan kadınları çağırın gelsinler.
En iyilerini çağırın gelsinler.
18 Hemen gelip bizim için ağıt yaksınlar;
Gözlerimiz gözyaşı döksün,
Gözkapaklarımızdan sular aksın.
19 Siyondan ağlama sesi duyuluyor:
‹Yıkıma uğradık!
Büyük utanç içindeyiz,
Çünkü ülkemizi terk ettik,
Evlerimiz yerle bir oldu.› ››
20 Ey kadınlar, RABbin sözünü dinleyin!
Ağzından çıkan her söze kulak verin.
Kızlarınıza yas tutmayı,
Komşunuza ağıt yakmayı öğretin.
21 Ölüm pencerelerimize tırmandı,
Kalelerimize girdi;
Sokakları çocuksuz,
Meydanları gençsiz bıraktı.
22 Onlara de ki, ‹‹RAB şöyle diyor:
‹İnsan cesetleri gübre gibi,
Biçicinin ardındaki demetler gibi toprağa serilecek.
Onları toplayacak kimse olmayacak.› ››
23 RAB şöyle diyor:
‹‹Bilge kişi bilgeliğiyle,
Güçlü kişi gücüyle,
Zengin kişi zenginliğiyle övünmesin.
24 Dünyada iyilik yapanın,
Adaleti, doğruluğu sağlayanın
Ben RAB olduğumu anlamakla
Ve beni tanımakla övünsün övünen.
Çünkü ben bunlardan hoşlanırım›› diyor RAB.
25 ‹‹Yalnız bedence sünnetli olanları cezalandıracağım günler geliyor›› diyor RAB.
26 ‹‹Mısır’ı, Yahuda’yı, Edom’u, Ammon’u, Moav’ı, çölde yaşayan ve zülüflerini kesenlerin hepsini cezalandıracağım. Çünkü bütün bu uluslar gerçekte sünnetsiz, bütün İsrail halkı da yürekte sünnetsizdir.››

1. Yates, Preaching, s.143.

2. G. Herbert Livingston, “Jeremiah,” Wesley Bible, s.1100.

3. Bu, “en uzak köşelerdeki herkes” ifadesinin bir diğer çevirisidir.