
Yaratılış Bölüm 3 | ||
B. Ayartma ve İlk Günah (3. Bölüm)3:1-6 Havva’ya görünen yılanın daha sonra Şeytan’ın kendisi olduğu açıklanmıştır (bk. Va.12:9). İlk günahın öyküsüne ilişkin Kutsal Kitap inancının hayal unsuru olduğunu ileri sürenler, bu öykünün mecazi olduğunu savunurlar. İddialarına kanıt olarak konuşan yılanı gösterirler. Havva’yı aldatan yılanın öyküsü gerçek olarak kabul edilebilir mi? Elçi Pavlus kabul edilebileceğini düşünüyordu (2Ko.11:3). Elçi Yuhanna da Pavlus ile aynı fikirdeydi (Va.12:9; 20:2). Ayrıca Kutsal Yazılar’da konuşan tek hayvan yılan değildir. Tanrı, Balam’ın çılgınlığına engel olması için bu peygamberin eşeğini konuşturmuştu (Say.22) ve elçi Petrus bu olayı birebir olarak kabul etmişti (2Pe.2:16). Bu üç elçi de yazarken Kutsal Ruh’tan esin almışlardı. Bu nedenle ilk günahın öyküsünün birebir olduğunu reddetmek, Kutsal Yazılar’ın vahiyle yazıldığını reddetmek anlamına gelir. Kutsal Kitap’ta pek çok mecaz bulunur, ama bu konu mecaz olarak işlenmemiştir. İnsan soyunu günaha saplayan adımlara dikkat edelim. Şeytan önce Tanrı sözü hakkında kuşku yarattı: “Tanrı gerçekten söyledi mi?” Şeytan, Tanrı’nın Adem ve Havva’ya her ağacın meyvesini yasakladığını söyleyerek Tanrı’yı karaladı. Havva ise, “Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz, ama bahçenin ortasındaki ağaca dokunmamamız ve ondan yemememiz söylendi” diye karşılık verdi. Ancak Tanrı, ağaca dokunma konusunda bir şey söylememişti. Şeytan, itaat etmeyenler üzerine gelecek yargının kaçınılmazlığı konusunda Tanrı’nın söylediklerine açıkça karşı çıktı; bugün de Şeytan’ı izleyenler, cehennem ve sonsuz ceza gerçeğini halen inkar etmektedirler. Şeytan, Tanrı’yı Adem ve Havva için yararlı olan bir şeyden onları yoksun bırakmakla suçladı. Havva, gelen ayartmaya üç açıdan teslim oldu: Benliğin tutkusu (yemek için uygun), gözlerin tutkusu (göze güzel görünen) ve yaşam gururu (bilgelik kazanmak için çekici bir ağaç). Havva, davranışıyla başı olan Adem’den bağımsız hareket etti. Adem’in yetkisini gasp etmek yerine, Adem’e danışması gerekirdi. “Meyveyi koparıp yedi” sözcüklerinde; tüm hastalık, üzüntü, sıkıntı, korku, suçluluk ve ölüm gibi, o günden bu yana insan soyunun başına bela kesilen tüm dertlerin açıklaması bulunmaktadır. Yeryüzü enkazı ve milyarlarca mezar, Tanrı’nın sözünün gerçek ve Şeytan’ın yalancı olduğunu kanıtlamaktadır. Aldatılan Havva idi (1Ti.2:14), ama Adem bilerek ve isteyerek Tanrı’ya karşı gelmişti. Dünyasal hümanizm, Şeytan’ın yalanını sürdürmektedir: “Tanrı gibi olacaksın!” 3:7-13 Günahın ilk sonucu utanç ve korku duygusuydu. İncir yapraklarından yapılan önlükler, insanın kan dökülmeden, iyi işlere dayanarak kendini kurtarma girişimidir. Tanrı kendilerini çağırdığında günahlılar mazeret gösterirler. Adem şöyle demişti: “Yanıma koyduğun kadın…” Adeta Tanrı’yı suçluyordu (Özd.19:3). Havva ise, “Yılan…” demişti (13. ayet). Tanrı sevgisi ve merhametiyle, günaha düşen yaratıklarını arayarak onlara, nerede olduklarını sordu. Bu sorusu ile iki gerçek kanıtlanmaktaydı: İnsan kaybolmuştu ve Tanrı onu aramaya gelmişti. İnsanın günahını ve Tanrı’nın lütfunu kanıtlıyordu. 1 Kurtuluş konusunda ilk girişim Tanrı’ya aittir, ilk adımı atan Tanrı, insana olan sevgisini sergilemektedir. Şeytan, Havva’nın Tanrı’nın sevgisinden kuşkulanmasını sağlamıştı. 3:14 Rab Tanrı yılanı lanetledi; karnının üzerinde sürünecek ve yaşamı boyunca toprak yiyecekti. Yılanın tüm evcil ve yabanıl hayvanlar içinde en lanetlisi olduğu gerçeği, burada Şeytan’dan çok, öncelikle sürüngenlerden söz edildiğini düşündürür. 3:15 Ama 15. ayet konu olarak Şeytan’ın kendisini işler. Bu ayet, “İlk Müjde” olarak bilinir. Şeytan ve kadın arasındaki (tüm insanlığı temsil ederek) sürekli düşmanlıktan, Şeytan’ın tohumundan (temsilcileri) ve kadının Tohumu’ndan (Mesih) söz eder. Kadının Tohumu, Şeytan’ın başını ezecek ve kesin yenilgi belirten ölümcül bir yara açacaktı. Bu yara, Kurtarıcı kararlı olarak Golgota’da Şeytan’ın üzerinde zafer kazandığında açıldı. Şeytan buna karşılık Mesih’in topuğuna saldıracaktı. Topuk yarasının anlamı, sıkıntı, hatta fiziksel ölüm anlamına gelir, ama kesin yenilgi değildir. Mesih çarmıhta acı çekti, hatta öldü, ama ölümden dirildi; günah, cehennem ve Şeytan üzerinde zafer kazandı. Mesih’in, kadının Tohumu olarak adlandırılması gerçeğinde O’nun bir bakireden doğacağı iması bulunur. Daha sonraki ayetlerde yargı bildirmeden önce Mesih’i vaat eden Tanrı’nın iyiliğine dikkatinizi çekeriz. 3:16-19 Günah kaçınılmaz sonuçlara yol açar. Kadın sancıyla çocuk doğuracaktı. Kocasına boyun eğecekti. Adem ise diken ve çalı ile lanetlenen topraktan ekmeğini kazanacaktı. Sonra yaşamın sonunda toprağa dönecekti. Burada çalışmanın kendi başına bir lanet olmadığına dikkat edilmelidir; çalışmak bir berekettir. Burada sözü edilen lanet; çalışırken sıkıntı, zahmet çekmek, terlemek, yorulmak anlamına gelir. 3:20,21 Adem, karısının adını Havva koyarak imanını gösterdi; o zamana kadar henüz hiçbir bebek doğmamış olduğundan Havva adı, tüm yaşayanların annesi anlamına gelir. Tanrı, bir hayvan öldürerek onlara deriden giysiler sağladı. Bu deri giysiler, iman ettiğimizde, bize sunulan Tanrı Kuzusu’nun dökülen kanı aracılığıyla sağlanan doğruluk elbisesini resmeder. 3:22-24 Şeytan’ın Havva’ya söylediği, “Tanrı gibi olacaksın” yalanında gerçeğin gölgesi bulunmaktaydı (5. ayet). Ama Havva ve Adem, iyi ve kötü arasındaki farkı görmeyi zor deneyimler sonucunda öğrendiler. Eğer yaşam ağacından yeselerdi, bedenleri sonsuza kadar hastalık, bozulma ve zayıflığa mahkum olacaktı. Bu nedenle onların Aden bahçesine geri dönmesine engel olan, Tanrı’nın merhametiydi. Keruvlar, “günaha düşmüş insanın küstah kibrine karşı Tanrı kutsallığını haklı çıkartan” göksel yaratıklardır. 2 Adem ve Havva kimin yalan söylediğine karar vermek zorundaydılar: Tanrı mı, yoksa Şeytan mı? Tanrı’nın yalan söylediğine karar verdiler. “İman olmadan Tanrı’yı hoşnut etmek imkansızdır.” Bu nedenle adları İbraniler 11. bölümdeki imanın onur listesinde yer almamaktadır. Aden bahçesinin ideal koşulları, günahın bahçeye girmesine engel olmadı. Elverişli ve uygun bir ortam, insan sorunlarının çözümüne yanıt sağlamaz. |
Kutsal Kitap1 RAB Tanrının yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, ‹‹Tanrı gerçekten, ‹Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin› dedi mi?›› diye sordu. |
1. C.H. Mackintosh, Genesis to Deuteronomy, s.33.
2. Merrill F. Unger, Unger’s Bible Dictionary, s.192.