17:1-14 1. ayette, Tanrı’nın Avram’a söylediği sözler üstü örtülü bir biçimde, Avram’ın kendi gücüyle çaba göstermekten vazgeçmesini ve Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın, kendisi için işlemesine izin vermesini ima eder. Tanrı antlaşmasını yeniledikten sonra Avram’ın (yüce baba) adını değiştirerek İbrahim (çokların babası) yaptı. Antlaşmanın bir belirtisi olarak sünnet zorunluluğu kondu. Erkek çocuklara yapılan bu ameliyat, kişinin Tanrı’nın seçtiği yeryüzündeki halka ait olduğunu gösteren fiziksel bir belirtiydi. O tarihlerde sünnet Ortadoğu’da zaten uygulanmaktaydı, ama İbrahim ve ailesi için yeni bir anlam kazanmış oldu. İbrahim’in evindeki her erkek sünnet edildi ve doğacak olan her çocuk sekiz günlük olduğunda sünnet edilmeliydi, aksi takdirde halkının arasından atılacaktı (9-14. ayetler). “Atılacaktı” ifadesi, bazen kişinin öldürüleceği anlamına gelir; Mısır’dan Çıkış 31:14,15’de olduğu gibi. Halkın arasından atılmak ifadesi, aynı zamanda halkla ilişkinin kesilmesi anlamına da gelebilir. Elçi Pavlus, İbrahim’in sünnet edilmeden önce aklandığına özenle işaret etti (15:6). İbrahim’in sünneti, “sünnetsizken imanla aklandığının bir kanıtıydı” (Rom.4:11). İmanlıların bugün fiziksel bir işaretleri yoktur; iman ettiklerinde mühür olarak Kutsal Ruh’u alırlar (Ef.4:30).
SÜNNET İŞARETİ ÜZERİNE ARASÖZ
|
Kutsal Kitap
1 Avram doksan dokuz yaşındayken RAB ona görünerek, ‹‹Ben Her Şeye Gücü Yeten Tanrıyım›› dedi, ‹‹Benim yolumda yürü, kusursuz ol. |