14:1 Bu ayette, Kuzu Siyon Dağı üzerinde yüz kırk dört bin izleyicisiyle birlikte (hepsinin alınları işaretlenmişti) dururken görülmektedir. Bu, Rab İsa’nın yeryüzüne geri geleceği ve Yeruşalim’de İsrail’in on iki oymağından oluşan bu imanlılarla duracağı zamanın dört gözle beklendiğini belirtir. Yüz kırk dört bin, 7’nci bölümde söz edilen kişilerdir. Bu kişiler şimdi Mesih’in krallığına girmek üzeredirler. 14:2-3 Yuhanna gökten gürül gürül akan suların sesini, güçlü gök gürlemesini andıran bir ses işitir. Bu ses lir çalanların çıkardığı sese benzemektedir ve yalnızca yüz kırk dört bin kişi o ezgiyi öğrenebilmiştir. 14:4-5 Bu kişiler kendilerini kadınlarla lekelememiş, pak kişiler olarak betimlenirler. Kendilerini bu dönemin putperestliğinden ve cinsel ahlâksızlığından koruyup Kuzu’yu, sorgulamayan bir itaat ve bağlılık içinde izlediler. Pentecost şöyle der: “Onlara Tanrı’nın ve Kuzu’nun ilk meyvesi, yani bin yıllık dönemdeki yeryüzünü oluşturacak nüfus için, bin yıllık dönemde gelecek olan sıkıntı döneminin ilk ürünleri denir.1 ” Mesih Karşıtı’nın, “yalnızca insan olana tapılması gerektiği” yalanını kabul etmediler. Bunlar, hiçbir yalana sapmayarak açıklıkla Mesih’e tanıklık eden kusursuz kişilerdi. 14:6-7 Sonsuza dek kalıcı olan Müjde’yle göğün ortasında uçan melek, Matta 24:14 ile benzerlik gösterir. “Göksel egemenliğin bu Müjdesi bütün uluslara tanıklık olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak. İşte o zaman son gelecektir.” Müjde’nin ana konusu 7’nci ayette verilir. İnsanlara canavardan çok Tanrı’dan korkmaları; putperest imgeleri değil, O’nu yüceltmeleri ve insana değil, yalnızca O’na tapınmaları buyrulur. Kuşkusuz tek bir Müjde vardır: Mesih’e iman aracılığıyla gelen kurtuluş Müjdesi. Ancak Müjde’de farklı dönemler için farklı vurgular vardır. Büyük sıkıntı sırasında Müjde, insanları canavara tapınmaktan uzak tutmaya ve onları Mesih’in yeryüzündeki egemenliğine hazırlamaya çalışır. 14:8 İkinci melek, Babil’in yıkılışını haber verir. Bu, 17 ve 18’inci bölümleri önceden bildirir. Babil, inanç değiştiren Yahudi ve Hıristiyan dünyasını (onların Roma’da büyük bir ticari ve dini şirket merkezleri olacak) temsil eder. Bütün uluslar, onun azgın fuhuş şarabıyla sarhoş olacaklardır. 14:9-10 Üçüncü meleğin ilanının sıkıntının ortasına (bu büyük sıkıntının başlangıcıyla aynıdır) denk geldiğini söyleyebiliriz. Melek, canavara herhangi bir şekilde tapınmayı kabul edenleri, şimdi ve sonsuza dek Tanrı’nın gazabına uğrayacaklarına dair uyarır. O’nun öfkesinin şarabı büyük sıkıntı sırasında yeryüzüne dökülecektir. Ancak bu, iman etmeyenlerin ateş ve kükürtle işkence edilecekleri sonsuz cehennem acısının yanında çok küçük kalır. 14:11 Bu ayet bize, cehennemde sonsuz ve bilinçli bir cezalandırma olduğunu anımsatır. Kutsal Kitap, kötülük yapan kişinin yok olacağını kesinlikle öğretmez. Kötülerin çektikleri işkencenin dumanı sonsuzlara dek tüter, gece gündüz rahat yüzü görmeyeceklerdir. 14:12 Bu, kutsalların canavarın vahşetine sabırla dayanmaya, insana ya da puta tapmayı reddederek Tanrı’ya boyun eğmeye ve İsa’ya imanlarını sürdürmeye çağrıldıkları zaman olacaktır. Nihai son (9-11’inci ayetler), sadık olanları dayanmaları için teşvik etme konusunda yararlı olur. 14:13 Bu dönemde ölen imanlılar, bin yıllık egemenliğin bereketlerini kaçırmayacaklar. İnsan, “Yaşayana ne mutlu” der. Tanrı, “Rab’be ait olarak ölenlere ne mutlu” der. “Yaptıkları onları izleyecek.” Mesih uğruna ve O’nun adıyla başkaları için yapılan her şey, her iyilik, özverili armağan, dua, gözyaşı ve tanıklık bol bol ödüllendirilecektir. 14:14 Bu paragrafı Matta 13:39-43 ve 25:31-46 ile karşılaştırırsak, yerin ekininin Rab’bin ikinci gelişinde olgunlaşacağını öğreniriz. Burada, O’nun ekini topladığı söylenir; Matta 13:39’da ise ekini toplayanlar meleklerdir. Her ikisi de doğrudur; Mesih bunu melekleri aracılığıyla yapar. Mesih burada beyaz bulutun üzerinde… başında altın bir taç, elinde keskin bir orakla inerken görülür. 14:15 Tapınaktan çıkan başka bir melek O’na, orağını uzatıp biçmesini, çünkü yerin ekininin olgunlaştığını söyler. Bu bir buyruk olarak algılanmamalıdır; meleklerin Tanrı’ya buyruk verme hakkı yoktur. Aksine bu, Baba Tanrı’dan nakledilen bir rica ya da mesajdır. 14:16 Bu ilk hasadı anlamanın iki yolu vardır. Her şeyden önce, büyük sıkıntı çeken imanlıların bin yıllık egemenliğe girmek için toplanışlarını resmedebilir. Bu görüşe göre bu hasat, Matta 13’te sözü edilen iyi tohum, yani egemenliğin oğullarıdır. Ya da bir yargılama hasadı olabilir. Eğer durum bu ise, yargının hedefleri diğer uluslar olabilir, çünkü İsrail ikinci ürün toplamasında görülüyor (14:17-20). 14:17 Ayet, şimdi yerin asmasının (Mez.80:8, Yşa.5:1-7; Yer.2:21; 6:9), yani İsrail ulusunun iman etmeyen kesiminin üzerine gelecek olan korkunç son yargılamalara odaklanır. Gökteki tapınaktan başka bir melek çıktı. Onun da keskin bir orağı vardı. 14:18 Başka bir melek, ürünün toplanmasına başlanması gerektiğine işaret eder. Bu meleğin ateş üzerinde yetkisi vardır; bu da gelecek olan yargılamayı simgeleyebilir. 14:19 Olgun üzümler toplanır ve Tanrı’nın öfkesinin büyük masarasına atılır. Üzümlerin şarap haline gelirken sıkıldığı bölüm, burada ezen yargının bir resmi olarak kullanılır. 14:20 Bağbozumu Yeruşalim kentinin dışında, belki de Yehoşafat vadisinde olur. O kadar çok kan dökülecek ki, kan, 1.600 ok atımı (288 km.) çapındaki bir alanda atların gemlerine dek yükselecek, yani Yeruşalim’den Edom’un güneyine dek uzanacaktır. |
Kutsal Kitap
1 Sonra Kuzu’nun Siyon* Dağı’nda durduğunu gördüm. O’nunla birlikte 144 000 kişi vardı. Alınlarında kendisinin ve Babası’nın adları yazılıydı. |
1. J.D. Pentecost, Things to Come, sf.300.