13:1 13’üncü bölümde iki büyük canavarla karşılaşıyoruz: Denizden çıkan canavar ve yerden, yani İsrail’den çıkan canavar. Bu canavarların sıkıntı döneminde önemli roller üstlenecek kişileri simgelediği kuşkusuzdur. Daniel 7:3-7’deki dört canavarın özelliklerini bu canavarlarda görebiliriz. İlk canavar, on krallık şeklinde olup dirilen Roma İmparatorluğu’nun başıdır. Denizden çıkar; bu krallık Yahudi olmayan diğer uluslardandır. On boynuzludur. Daniel, Roma İmparatorluğu’nun on krallık şeklinde yeniden ortaya çıkacağını önceden bildirdi (Dan.7:24). Yedi başlıdır. 17:9-10’da bunların yedi krallık olduğu söylenir. Bu, yedi değişik yöneticiye ya da imparatorluğun yedi ayrı dönemine yapılan bir gönderme olabilir. Boynuzlarının üzerinde on taç vardır. Taçlar, ejderha (Şeytan) tarafından yönetmek için verilen gücü belirtir. Başlarının üzerinde küfür niteliğinde adlar yazılıdır ve bu krallık sanki insan değil, tanrıymış gibi iddialarda bulunur. 13:2 Canavar parsa benzemektedir. Ayakları ayı ayağı, ağzı aslan ağzı gibidir. Daniel 7’de pars, Yunan İmparatorluğu’nu; ayı, Med-Pers İmparatorluğu’nu; aslan ise Babil İmparatorluğu’nu simgeler. Kısacası canavar, eski dünya imparatorluklarının tüm kötü özelliklerini kapsar. İmparatorluk ve yöneticisi, Şeytan’dan olağanüstü güç alır. 13:3 Canavarın başlarından biri ölümcül bir yara almıştır. Scofield bunu şöyle açıklar: “Eski Roma İmparatorluğu’nun bazı bölgeleri ayrı krallıklar olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ortadan kalkan şey, hükümetin imparatorluk şeklidir; bir baş yara almıştır.1” Ancak bu ölümcül yara iyileşir. Bir başka deyişle, imparatorluk bir imparatorla, yani canavarla canlanır ve yeniden ortaya çıkar. 13:4 İnsanlar canavara yetki veren ejderhaya ve canavarın kendisine tanrı olarak tapmaya başlarlar. 13:5-6 Canavar, övünür ve ağza alınmayacak küfürler savurur. Kırk iki ay süreyle savaşmasına izin verilir. Tanrı’nın adına, konutuna, yani gökte yaşayanlara karşı saygısızca konuşur. 13:7 Canavar, Tanrı’nın halkına karşı savaş açar ve birçoğunu yener. Onlar da ona boyun eğmektense ölmeyi yeğlerler. Yetkisi tüm dünyayı kapsar. Bu, Mesih’in egemenliğinden önceki son dünya imparatorluğudur. 13:8 Gerçek imanlı olmayanlar hemen canavara taparlar. Çünkü Mesih’e hiç güvenmemişlerdir ve adları da Kuzu’nun yaşam kitabına hiç yazılmamıştır. Bu kişiler adları kurtulanların arasında bulunmadığı için günaha teslim edilirler. Zaten gerçeğe inanmayacaklardı; şimdi de yalana inanıyorlar. 13:9 Bu, Tanrı’nın sözünün ışığını zaman varken herkesin kabul etmesi için verilen bir uyarıdır. Işığı reddetmenin sonu, ışıksız kalmaktır. 13:10 Gerçek imanlılara, kendilerine acı çektirenlerin tutsak düşeceğine ve kılıçla öldürüleceğine dair güvence verilir. Bu, kutsalların sabırla ve imanla beklemelerini mümkün kılar. 13:11 İkinci canavar, sıkıntı döneminin diğer önemli karakteridir. Birinci canavara ve Roma imparatorunu temsil eden büyük bir puta tapılması için uluslararası bir kampanya bile düzenler. İkinci canavar yerden ya da karadan çıkar. İsrail ülkesi göz önüne alındığında, bu önder büyük bir olasılıkla Yahudi’dir. Sahte peygamberdir (16:13; 19:20; 20:10’a bakın). Bir kuzu gibi iki boynuzu vardır; bu hem yumuşaklık ve zararsızlık görüntüsü verir, hem de Tanrı’nın Kuzusu’nu taklit etmeyi ima eder. Doğrudan Şeytan’dan esinlendiğini ve ondan yetki aldığını belirten bir biçimde ejderha gibi ses çıkarır. 13:12-14 İlk canavarın bütün yetkisini onun adına kullanıyor. Bu, imparatorunun ona, kendi adına kullanması için sınırsız bir yetki verdiğini belirtir. Gökten yere ateş yağdıracak kadar büyük, olağanüstü bir güce sahiptir. Mucizelerinin amacı kuşkusuz, insanları Tanrı olarak bir insana tapmaları için kandırmaktır. 13:15 Bu büyük puta, konuşabilmesi için yaşam soluğu verilir. Ona tapmayı reddetmenin cezası ise ölümdür. 13:16 İkinci canavar, insanların Roma imparatoruna olan bağlılıklarını belirtmek için canavarın işaretini sağ ellerine ya da alınlarına vurdurmalarında ısrar eder. 13:17 Canavar, bu işarete ek olarak bir ad ile gizemli bir sayıya sahiptir. Bir kimse canavarın bu işaretini, –adını ya da adını simgeleyen sayıyı– taşımazsa, bir şey satın alamayacak ve satamayacaktır. Bu, insanları ekonomik yollarla Mesih’ten ayrılmaya zorlamak ve putperest olmalarını sağlamak için gösterilen bir çabadır. Bu zor bir sınama olacaktır, ama gerçek imanlılar Kurtarıcıları’nı reddetmektense ölümü yeğleyeceklerdir. 13:18 Canavara ait sayı 666’dır. İnsanı temsil eden sayı altıdır. Bu sayının yediden bir sayı az olması, o kişinin Tanrı’nın yüceliğine ya da yetkinliğine ulaşmadığını akla getirebilir. Üç altı ise kötülüğün üçlü birliğidir. 13’üncü bölümle bağlantılı olarak ortaya atılan en önemli sorulardan birini, ilk ya da ikinci canavarın Mesih Karşıtı olup olmadığı oluşturur. Aslında ilkinin Mesih Karşıtı oluşundaki sav, kendisine Tanrı olarak tapılmasında ısrar etmesidir. İkinci canavarın Mesih Karşıtı olduğu görüşüne katılanlar da şu noktaya işaret eder: Hiçbir Yahudi diğer ulustan birini Mesih olarak kabul etmez. İkinci canavar Yahudi olduğuna göre, sahte Mesih de odur. |
Kutsal Kitap
1 Sonra on boynuzlu, yedi başlı bir canavarın denizden çıktığını gördüm. Boynuzlarının üzerinde on taç vardı, başlarının üzerinde küfür niteliğinde adlar yazılıydı. |
1. The Scofield Reference Bible sf.1342.