15:1 15. bölümün çoğu, konuşma konusuna ayrılmıştır. Yumuşak ya da gönülleri fetheden bir yanıt, öfkeyi yatıştırır. Eğer bir insanı sert bir biçimde yanıtlarsanız, öfkelenmesine neden olur ve tartışma başlatırsınız. Spurgeon, bu konuda güzel bir örnek verir:
15:2 Bilgenin dili bilgiyi iyi kullanır. Ne zaman, nerede ve nasıl konuşacağını bilir. Akılsızın ağzındansa ahmaklık bir sel gibi akar. 15:3 Rab’bin gözü her yerde olanı görür, yani O her şeyi bilir. Ondan saklı bir şey yoktur. Her sözü, eylemi, düşünceyi, iyi ve kötüyü gözler. Bu özelliği, Davut’un şu açıklamada bulunmasına neden olmuştur: “Kaldıramam böylesi bir bilgiyi, başa çıkamam, erişemem” (Mez.139:6). 15:4 Okşayıcı lütufkar konuşma insanı tazeler, yatıştırır ve canlandırır. Çarpık ve kötü konuşma ise ruhu yaralar. 15:5 Bu ahmakla daha önce de karşılaşmıştık. Babasının uyarılarını ve öğütlerini değersiz bulur. Bilge oğul ise anne babasının azarına kulak verir ve bundan yararlanır. Sağduyuludur ve bu özelliği daha da gelişir. 15:6 Tanrısayar bir ailede yetişenler, ilk satırdaki gerçeğe tanıklık edebilirler. Anne babalar zengin olmasalar da çocuklarına çok değerli bir miras bırakırlar. Kötü yolla elde edilen kazanç, vicdansız kişinin kendisine ve ailesine sıkıntı verir. Akan, bu konuda iyi bir örnektir (Yşu.7). 15:7 Bilge kişinin konuşması yararlı bilgiyle doludur. Akılsız kişi hiç kimseye öğretemez, çünkü kendi zihni boştur. 15:8 İlk satır, gerçeğe yer vermeyen törenin değersizliğini öğretir. Kötü kişi Tanrı’ya pahalı sunular getirebilir, ama Tanrı bundan hoşnut olmaz. Öncelikle insanın pak bir yaşam sürmesini ister. “Söz dinlemek kurbandan… daha iyidir” (1Sa.15:22). Tanrı doğru kişinin alçakgönüllülükle ettiği duadan zevk alır: “Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur. Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı” (Mez.51:17). 15:9 Rab, kötü kişinin yolundan iğrenir. Sözünü dinleyerek yaşayan kişiyi ise sever. 15:10 Bu özdeyişi iki farklı açıdan ele alabiliriz. İki farklı kişiyi tanımlıyor olabilir: Dik başlı (yoldan sapan) ve öğüt istemeyen (azarlanmaktan nefret eden). Bu kişilerin cezası, şiddetli disiplin ve bunu izleyen ölümdür. Ya da her iki satırda da aynı kişi tanımlanmış olabilir. Önce kişinin dik başlılığı ona disiplin getirir. Ama o, bu disiplinden ders almayı reddederse, kendini ölüme mahkûm eder. İbranice’deki şiir yapısı göz önüne alındığında ikinci yorumun uygun olduğu görülmektedir. 15:11 Ölüm ve yıkım (İbranice’de Şeol ve Abaddon), mezarın ötesindeki görünmeyen dünyayı simgelemektedir. Tanrı ölüm anında ve sonrasında neler olduğunu bildiğine göre, insanoğullarının düşüncelerini ve sırlarını da bildiğine şüphe yoktur. “Kendisine hesap vereceğimiz Tanrı’nın gözü önünde her şey çıplak ve açıktır (İbr.4:13). 15:12 Alaycı kişi azarlandığında gücenir. Öğüt için bilgelere danışmaz. Öğüt almak için gittiği kişi, işitmekten hoşlanacağı şeyleri söyleyeceğini düşündüğü kişidir. Böyle bir yol izleyen kişi kendi yenilgisini hazırlar ve inatçılığını onaylamış olur. 15:13 Mutlu bir yüreğin belirtisi gülümseyen bir yüzdür, ama acı çeken bir yürek ruhu ezer. Acılı yürek, hayal kırıklığına ve umutsuzluğa neden olur. 15:14 Akıllı kişiler bilginin peşinde koşmaktan usanmazlar. Akılsızların ağızları ahmaklıkla beslenir. “Bilgeler bilgelikte büyür, akılsızların kafasıysa daha da kalınlaşır.” 15:15 Bu özdeyişte kötümserle iyimser kişinin karşılaştırıldığını görüyoruz. Kötümser kişinin cesareti daima kırıktır. Hüzünlü ve korku içindedir. İyimser kişiyse daima yaşamdan zevk alır. 15:16 Yoksul bir imanlı, kaygı içinde yaşayan varlıklı birinden daha iyi durumdadır. Zenginlik sıkıntıya yok açar. İman yaşamı ise kaygıdan uzak bir yaşamdır. 15:17 Sevgi dolu bir ortamdaki sebze yemeği, nefret dolu bir ortamdaki besili bir danadan yeğdir. Moffatt şöyle der: “Bir tabak sebze yemeği, nefretle servis yapılan dana etinden daha iyidir.” Besili bir dana, bir ahırda yetişmiş ve en iyi yemle beslenmiştir. Eti yumuşak ve lezzetlidir. Joseph R. Sizoo şöyle der:
15:18 Huysuz kişi daima çekişme yaratır. Bilge kişi ise kavgadan nasıl kaçınacağını ya da kavga başladıysa onu nasıl yatıştıracağını bilir. 15:19 Tembel adamın yolu engellerle doludur; bu engelleri hiçbir şey yapmamasının nedeni olarak göstermeye çalışır. Doğru kişi ise düz, iyi döşenmiş ana cadde gibidir. 15:20 Temiz bir yaşam süren çocuk babasını sevindirir, ama dik başlı çocuk annesinin isteğine uymamakla ve gözyaşlarını görmezden gelmekle annesini küçümser. 15:21 Sağduyudan yoksun kişi ahmaklığına sevinir. Akıllı insansa ağırbaşlı ve dürüst bir yaşam sürer. Bir domuz çamurda yuvarlanmaktan hoşlanır, bir koyun ise temiz çayırlar ister. 15:22 Karşılıklı danışılmadan hareket edilirse, tasarılar genellikle boşa çıkar. Bilgi ve öğüt alınması daha güvenlidir. Deneyim sahibi kişiler, sakınılması gereken tehlikeler konusunda iyi yöntemler önerebilirler. 15:23 Uygun yanıt sahibini mutlu eder. Aynı zamanda özel bir ihtiyacı karşılamak için doğru zamanda söylenmiş söz ne kadar iyidir! Bunu, Yeşaya 50:4’le kıyaslayın: “Yorgunlara sözle destek olmayı bileyim diye…” İsa Mesih, nasıl uygun bir şekilde konuşması gerektiğini biliyordu. 15:24 Sağduyulu kişi yukarıya, yaşama giden yoldadır; bu da ölüler diyarına inmesini önler. Bize burada bir kez daha insan soyu için iki yol ve iki yazgı olduğu hatırlatılır. 15:25 Rab kibirlinin evini yıkacak, ama baskı gören dul kadının küçük çiftliğinin sınırını koruyacaktır. 15:26 Rab kötü kişilerin tasarılarından iğrenir, ama temiz düşüncelerden hoşnuttur. 15:27 Bu özdeyişin rüşvet alarak banka hesabını kabartan bir yargıca ya da başka bir devlet görevlisine işaret ediyor olması olasıdır. Kişi bu davranışıyla yargıyı saptırmaktadır. Ama daha da kötüsü, kendi evine sıkıntı vermektedir. Rüşvetten nefret eden kişi ise rahat yaşamın tadını çıkarır. 15:28 Doğru kişi konuşmadan önce iyice düşünür. Vereceği yanıtı tartar. Tanrısaymaz kişiyse ağzını açtığında kötülük saçılır. 15:29 RAB kötülerden uzak durur. Bunun anlamı, onlarla paydaşlığının olmamasıdır. Bu kişiler dua aracılığıyla Tanrı’yla ilişki kurmazlar. İmanlılar dua ettiklerinde Rab tarafından hemen işitilirler. “Tanrı’nın, günahkârları dinlemediğini biliriz. Ama Tanrı, kendisine tapan ve isteğini yerine getiren kişiyi dinler” (Yu.9:31). 15:30 Kişinin gülen gözleri, rastladığı herkesin yüreğini sevindirir. İyi haber de kişinin bedenini ferahlatır. 15:31 Yaşam veren uyarıları dinleyen kişi, bilgeler arasında konaklar. Kutsal Kitap’ın, özellikle de Müjde’nin öğretişi yaşam veren öğüttür. 15:32 Kişi eğer tanrısal öğüde kulak vermiyorsa, kendine zarar vermiş olur. Çünkü bu kişi mahvolmak için kendini bir çağlayana atan kişiye benzer. 15:33 Rab korkusu bilgeliğe götürür. Alçakgönüllülük de onurun önkoşuludur. |
Kutsal Kitap
1 Yumuşak yanıt gazabı yatıştırır, |
1. Charles Haddon Spurgeon, A. Naismith tarafından 1200 More Notes; Quotes and Anecdotes’ta alıntı yapılmıştır. s.239.