Eyüp 29

29:1-17   Eyüp, refah ve onura sahip olduğu eski günlerini özlem dolu bir ifadeyle anlatır ve o iyi günlerine geri dönmeyi arzular. Eski günlerde Tanrı’nın iyiliğinin ve yönlendirişinin tadını çıkarmıştı. Çocuklarıyla birlikteydi. Bolluk içinde yaşar ve şehirdeki genç, yaşlı ve soylular tarafından saygı görürdü. Çünkü doğru ve adil işler yapar, bağışta bulunurdu.

29:18-25   Refahın, dinçliğin ve gücün tadını çıkarırken, “Yuvasında” uzun bir ömrü ve huzurlu bir ölümü güvenle beklerdi. “Çiy geceyi dallarımda geçirecek. Aldığım övgüler tazelenecek, elimdeki yay yenilenecek” örnekleri, onun eski iyi günlerini betimler. Diğer insanlar onun öğütlerini bir çiftçinin bahar yağmurlarını beklediği gibi beklerlerdi. Gülen yüzü, kendilerine duydukları güveni yenilerdi. Önderliği, onu yas tutanları teselli eden biri olarak bir şef ya da ordudaki bir kral gibi yapmıştı. Tanrı’nın böyle bir adamı neden cezalandırdığını anlamak zordu!

 

Kutsal Kitap

1 Eyüp yine anlatmaya başladı:
2 ‹‹Keşke geçen aylar geri gelseydi,
Tanrının beni kolladığı,
3 Kandilinin başımın üstünde parladığı,
Işığıyla karanlıkta yürüdüğüm günler,
4 Keşke olgunluk günlerim geri gelseydi,
Tanrının çadırımı dostça koruduğu,
5 Her Şeye Gücü Yetenin henüz benimle olduğu,
Çocuklarımın çevremde bulunduğu,
6 Yollarımın sütle yıkandığı,
Yanımdaki kayanın zeytinyağı akıttığı günler!
7 ‹‹Kent kapısına gidip
Kürsümü meydana koyduğumda,
8 Gençler beni görüp gizlenir,
Yaşlılar kalkıp ayakta dururlardı;
9 Önderler konuşmaktan çekinir,
Elleriyle ağızlarını kaparlardı;
10 Soyluların sesi kesilir,
Dilleri damaklarına yapışırdı.
11 Beni duyan kutlar,
Beni gören överdi;
12 Çünkü yardım isteyen yoksulu,
Desteği olmayan öksüzü kurtarırdım.
13 Ölmekte olanın hayır duasını alır,
Dul kadının yüreğini sevinçten coştururdum.
14 Doğruluğu giysi gibi giyindim,
Adalet kaftanım ve sarığımdı sanki.
15 Körlere göz,
Topallara ayaktım.
16 Yoksullara babalık eder,
Garibin davasını üstlenirdim.
17 Haksızın çenesini kırar,
Avını dişlerinin arasından kapardım.
18 ‹‹ ‹Son soluğumu yuvamda vereceğim› diye düşünüyordum,
‹Günlerim kum taneleri kadar çok.
19 Köküm sulara erişecek,
Çiy geceyi dallarımda geçirecek.
20 Aldığım övgüler tazelenecek,
Elimdeki yay yenilenecek.›
21 ‹‹İnsanlar beni saygıyla dinler,
Öğüdümü sessizce beklerlerdi.
22 Ben konuştuktan sonra onlar konuşmazdı,
Sözlerim üzerlerine damlardı.
23 Yağmuru beklercesine beni bekler,
Son yağmurları içercesine sözlerimi içerlerdi.
24 Kendilerine gülümsediğimde gözlerine inanmazlardı,
Güler yüzlülüğüm onlara cesaret verirdi.
25 Onların yolunu ben seçer, başlarında dururdum,
Askerlerinin ortasında kral gibi otururdum,
Yaslıları avutan biri gibiydim.