14:1-6 Eyüp, Tanrı’nın ölümlü, kırılgan ve kusurlu birine karşı neden böylesine acımasızca davrandığını sormaya devam eder. 1’inci ayet çok alıntı yapılan bir ayettir. Bunun nedeni belki de pek çok duruma uygun oluşudur:
Kısa ömrünün geri kalanını biraz rahat ederek yaşamasına neden izin verilmiyordu? 14:7-12 Oysa bir ağaç için bile umut vardır. Kesilse de yeniden sürgün verir. İnsan ölümü korkunç bir sondur; ölü bir insan, kuru bir ırmağa benzer. 14:13-17 Eyüp, Tanrı’nın kendisini, öfkesi geçene kadar mezarda gizlemesini arzular. Sonra eğer Her Şeye Gücü Yeten onu anımsarsa, o da kendini haklı çıkaracaktır. Bu arada, Tanrı onun günahlarının farkındadır. Eyüp, bu bölümde dört konuya değinir:
14a ayetinde en önemli soru sorulmaktadır: İnsan ölür de dirilir mi? Rabbimiz, soruyu Yuhanna 11:25-26’da yanıtlar:
Harold St. John, 14 ve 15’inci ayetleri şöyle yorumlar:
14:18-22 Doğada aşınmanın kaçınılmaz olması gibi, insanın da denemeler yüzünden çürümesi doğaldır. Bedeni toprağa geri döner ve canı bir üzüntü yerine gider. Böylece konuşmaların ilk bölümü sona erer. Eyüp’ün arkadaşlarının mantığı şudur: Tanrı adildir; kötüleri cezalandırır; eğer Eyüp cezalandırılıyorsa, bu onun kötü olduğunun kanıtıdır. Ama Eyüp sürekli, asla kötü bir insan olmadığını ileri sürmüştür. |
Kutsal Kitap
1 ‹‹İnsanı kadın doğurur, |
1. St. John, Job, s.17,18.