Ağıtlar 5

VII. SAĞ KALANLAR, MERHAMET ETMESİ VE KENDİLERİNİ YENİLEMESİ İÇİN TANRI’YA YALVARIRLAR (5. Bölüm)

5:1-14   Bu ayetlerde halkın, karşı karşıya kaldığı korkunç koşullar nedeniyle hayıflanıp ağladığını görüyoruz: Temel ihtiyaçlarını karşılamak için ödenen büyük paralar (4. ayet); ağır (5. ayet); zulüm (8. ayet); kıtlık ve tehlike (9-10. ayetler); ergen kızlara, önderlere ve yaşlılara yapılan gaddarlık (11-12. ayetler); gençlere, çocuklara ve yaşlılara yüklenen ağır işler (13-14. ayetler).

5:15-18   Yaşanan bu dehşet verici olaylar nedeniyle Yahuda’nın sevinci sona ermiş, dansı yasa dönüşmüş, başındaki tacı düşmüş ve Siyon Dağı viraneye dönmüştür.

Bütün bunların nedeni itiraf edilir: “Vay başımıza! Çünkü günah işledik.”

5:19-22   Sonunda halk Rab’be kendilerini O’na döndürmesi için yalvarır, ancak o zaman yenilenebileceklerdir. İbranice elyazmalarının birçoğunda 21’inci ayetin, 22’nci ayetten sonra tekrarlanması ilginçtir; belki de kitabın hüzün yerine bir umut ifadesiyle sona ermesi istenmiştir. 1 Aslında, Keil’in yazdığı gibi, 22’nci ayeti doğru anlamak böyle bir tekrarı gereksiz kılar:

Bu sonuç, yakınma ve feryatların sona kadar sürmesi gereken Ağıtlar Kitabı’nın karakteriyle uyuşmaktadır, ama sanki yine de bir umut unsuru yer almalıdır. Umut, sevinçli zaferin doruklarına çıkamasa da, Gerlach’ın da ifade ettiği gibi, “Uzaktan görünen hafif ışıklar ve gecenin gölgelerini kendi başına dağıtamayan, bulutlar arasındaki sabah yıldızı gibi, güneşin doğuşunun yakın olduğunu ve zaferin elde edileceğini” bildirir. 2

 

Kutsal Kitap

1 Anımsa, ya RAB, başımıza geleni,
Bak da utancımızı gör.
2 Mülkümüz yabancılara geçti,
Evlerimiz ellere.
3 Öksüz kaldık, babasız,
Annelerimiz dul kadınlara döndü.
4 Suyumuzu parayla içtik,
Odunumuzu parayla almak zorunda kaldık.
5 Bizi kovalayanlar ensemizde,
Yorgun düştük, rahatımız yok.
6 Ekmek için
Mısıra, Asura el açtık.
7 Atalarımız günah işledi,
Ama artık onlar yok;
Suçlarının cezasını biz yüklendik.
8 Köleler üstümüzde saltanat sürüyor,
Bizi ellerinden kurtaracak kimse yok.
9 Çöldeki kılıçlı haydutlar yüzünden
Ekmeğimizi canımız pahasına kazanıyoruz.
10 Kıtlığın yakıcı sıcağından
Derimiz fırın gibi kızardı.
11 Siyonda kadınların,
Yahuda kentlerinde erden kızların ırzına geçtiler.
12 Önderler ellerinden asıldı,
Yaşlılar saygı görmedi.
13 Değirmen taşını gençler çevirdi,
Çocuklar odun yükü altında tökezledi.
14 Yaşlılar kent kapısında oturmaz oldu,
Gençler saz çalmaz oldu.
15 Yüreğimizin sevinci durdu,
Oyunumuz yasa döndü.
16 Taç düştü başımızdan,
Vay başımıza!
Çünkü günah işledik.
17 Bu yüzden yüreğimiz baygın,
Bunlardan ötürü gözlerimiz karardı.
18 Viran olan Siyon Dağının üstünde
Çakallar geziyor!
19 Ama sen, sonsuza dek tahtında oturursun, ya RAB,
Egemenliğin kuşaklar boyu sürer.
20 Niçin bizi hep unutuyorsun,
Neden bizi uzun süre terk ediyorsun?
21 Bizi kendine döndür, ya RAB, döneriz,
Eski günlerimizi geri ver.
22 Bizi büsbütün attıysan,
Bize çok öfkelenmiş olmalısın.

1. Havrada okunan daha uygun yazıların benzeri bir tekrarını Vaiz, Yeşaya ve Malaki’nin sonunda da görebiliriz.

2. Keil, “Lamentations,” XX:455.