20:1-3 Davut, Nayot’tan ayrıldıktan sonra Yonatan’ın yanına geldi ve Saul’un kendisini neden bu kadar çok öldürmek istediğini öğrenmeye çalıştı. Yonatan, sürekli Davut’un yaşamına saldıran babasının ne düşündüğünü bilmiyordu. Davut, kendisi ve Yonatan arasındaki dostluk nedeniyle, kralın Yonatan üzülmesin diye planlarını ona anlatmadığını açıkladı. 20:4-9 Davut’un tehlikede olup olmadığını anlamak için birlikte plan yaptılar. Davut, her ay yapılan kutlamalarda olduğu gibi, kralın masasına oturmayacaktı. Eğer Saul Davut’un yokluğunu sezerse, Yonatan onun yıllık kurban töreni için Beytlehem’e gittiğini söyleyecekti (Yolculuk ayetlerde kaydedilmemişse de, doğru olabilir. Eğer yolculuk bir yalansa, yazılmış olma nedeni, Tanrı tarafından onaylanmadığı gerçeğidir). Eğer Saul itiraz etmezse bu, Davut’un güvende olduğunu gösterecekti; ama eğer kral, Davut’u bir kez daha elinden kaçırdığı için öfkelenirse, o zaman Yonatan Davut’un ciddi bir tehlike içinde bulunduğunu anlayacaktı. 20:10-17 Yonatan üçüncü gün tarlaya gitmeye söz verdi. Önceden kararlaştırdıkları bir işaret aracılığıyla öğrendiklerini Davut’a bildirecekti. Belki de sonucun ne olduğunu kestirdiğinden, Yonatan Davut’tan kral olduğunda kendisine ve ailesine Rab’bin sadık sözcüsünü göstermesini rica etti. 14-17. ayetlerden anlaşıldığına göre Yonatan, Davut’un kral olacağına inanmıştı. Taht hakkının kendisinde olduğunu bilmesine rağmen, yine de Davut’a olan sevgisini tekrar onayladı. Bencillikten ne kadar uzak bir adanmışlık! 20:18-23 Bu ayetler, kralın davranışı hakkında Davut’a bildirilecek olan işareti ayrıntılı olarak anlatırlar. Yonatan tarlaya gelecek ve Davut’un saklandığı taşın bir yanına üç ok atacaktı. Okları alıp kendisine geri getirecek olan hizmetkârına söyledikleri, Davut’a kaçmasını ya da saraya dönmesini anlatacaktı. Yonatan’ın böyle bir düzen kurmasına şaşırabiliriz. Çünkü daha sonra Davut’la doğrudan konuşmuştur. O sıralarda belki de kimseye görünmeden Davut’la temas kurup kuramayacağından emin değildi. 20:24-34 Törenin ilk akşamında, Saul Davut’un yokluğu hakkında bir şey söylemedi, belki de Davut’un törensel açıdan kirli olduğunu düşünmüştü. Ama ikinci akşam Yonatan’ı Davut’un nerede olduğu konusunda sorguladığında ve Beytlehem’e gittiğini öğrendiğinde, Saul öfkeye kapıldı. Kendisini soyan ve annesine utanç veren bu adama dostça davrandığı için Yonatan’ı suçladı. Sözleri kabaydı. Davranışı ise sözlerinden de ağırdı. Kendi oğlunu mızrağıyla öldürmeye çalıştı. Davut’a duyduğu nefreti o anda Yonatan’a yönlendirmişti. 20:35-42 Üçüncü günün sabahında uygun işaret verildi ve Davut korkularında haklı olduğunu anladı. İki adam birbirlerinin kollarında ağladılar. Şimdi farklı yollara gitmeleri gerekmekteydi. Artık dostluklarından zevk alamayacaklardı. Davut, Tanrı’nın kendisini taht için hazırladığı planın gerekli bir parçası olarak gizlenmek üzere ayrıldı. Yonatan saraya geri döndü ve babasına sadık kaldı. Ama yine de yüreğinin derinliklerinde İsrail’in kralı olamayacağını biliyordu. Davut’la birlikte gitmeli miydi? Babasına, Rab Saul’u kral olarak reddetmesine rağmen sadık kalmakla doğru mu yapıyordu? |
Kutsal Kitap
1 Davut Ramanın Nayot Mahallesinden kaçtıktan sonra Yonatana gitti. Ona, ‹‹Ne yaptım? Suçum ne?›› diye sordu, ‹‹Babana karşı ne günah işledim ki, beni öldürmek istiyor?›› |