“İnsanın ahmaklığı yaşamını yıkar, yine de içinden Rabbe öfkelenir.”
(Süleyman’ın Özdeyişleri 19:3)
Psikoloji konusunda Kutsal Kitap kadar başarılı başka hiç bir kitap yoktur.İnsan davranışı hakkında başka hiç bir yerde bulamayacağınız anlayışlar sağlar. Örneğin burada, kendi dik başlılığı yüzünden yaşamını enkaza çeviren bir insan tanımlanır, ancak bunun utancını kendisi yüklenmek yerine arkasını döner ve kendi hatasından dolayı ortaya çıkan öfkesini Rabbin üzerine yıkar.
Yaşam bu konuyla ilgili gerçekler ile doludur! Ağızları ile Hıristiyan olduklarını ikrar eden insanlar tanırız, ama sonradan cinsel ahlaksızlığın en kötü şekillerine bulaşmış kişiler haline gelirler. Bu akılsızlıkları onları utanca boğar, onurları lekelenir ve ekonomik açıdan mahvolurlar. Peki, tövbe ederler mi? Hayır, Mesih’e karşı tavır almışlar, imandan dönmüşler ve saldırgan ateistlere dönüşmüşlerdir.
Büyük olasılıkla bizim farkına vardığımızdan daha sık bir şekilde sapkınlığın kökleri ahlaki hatalarda bulunur. A.J. Pollock, Kutsal Yazılar ile ilgili her tür kuşku ve inkarlarını dışarı kusmaya başlayan genç bir adam ile karşılaştığını anlatır. Pollock bu genç adama şu soruyu sorar: “Hangi günahı işledin?” Genç adam patlar ve günah ve ahlaksızlık ile ilgili korkunç bir öykü anlatarak içini döker.
En büyük adaletsizlik insanın kendi günahlarının sonucu için Rabbe öfke duyarak sapmasından kaynaklanır. W.F. Adeney,
“Tanrının yasaklamış olduğu eylemlerin sonuçlarından Tanrının ilahi takdirini suçlu çıkartmak gaddarlıktır” demiştir.
“Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz.” (Yunanna 3:20)! Bu sözler ne kadar da doğrudur. Elçi Petrus bize, alay eden kişilerin “kendi tutkularının ardından gittiklerini” ve “isteyerek bilgisiz” kaldıklarını hatırlatır. Pollock ise şu yorumda bulunur:
“Ahlaka uygun olması nedeni ile Tanrının gerçeğini kabul etme konusunda yetersiz ve isteksiz olmak gibi çok önemli bir durumun gerçekliği ile karşı karşıyayız. Bir insan genellikle günahına devam etmek ister ya da benlik doğal hali ile Tanrıdan hoşlanmaz. Belki de ışığın araştıran özelliği ve Kutsal Kitap’ın sınırlayıcı etkisine karşı bir gücenme oluşur. Bu konuda hata yapan, baştan çok yürektir.”