“…amin desin..” (1.Korintliler 14:16)
“Amin” söylenen şeyin yürekten onaylandığını ifade etmek için kullanılan çok yararlı bir sözcüktür. Pek çok topluluk toplantılarında bu sözcüğü daha sık kullanmayı başarabilirlerdi.
Amin sözcüğü Kutsal Kitap’ta 68 kez bulunur. 1.Korintliler 14:15,16 ayetlerinden anlaşıldığına göre “amin” sözcüğünün ilk kilisenin toplantılarında kullanıldığı aşikardı. Bu nedenle, “amin” kelimesinin kullanımının Kutsal Kitap’a tamamen uygun olduğundan emin olabiliriz.
Yalnızca bu kadarı da değil, sözcük buyurgan bir anlam da taşır. İlgilendiğimiz gerçeklerin yüce doğası coşkulu bir takdirin zeki ifadesini talep eder. Bu tür gerçekleri işitmek ve onlara hiç bir zaman söz ile bir karşılık vermemek nankörlük gibi görünür.
Bir vaiz verdiği mesajda etkili bir nokta belirttiği zaman, mesajının bu noktalarında dinleyicileri “amin” dedikleri zaman, daima büyük teşvik alır. Bu “amin” sözcükleri vaize, dinleyicilerin kendisini dinledikleri ve onun ruhsal ve duygusal coşkunluğunu paylaştıklarını anlatır.
Ve aynı durum “amin” diyen kişi için de geçerlidir. Paylaşımı dikkatli bir şekilde dinlemesini sağlar. Bu, onun hayret etmesi gerektiği zaman, kendisini duygusuz ve kayıtsız hale gelmekten korur.
“Amin” denmesinin başka iyi bir yanı da o anda toplulukta bulunan dışarıdan gelmiş kişilere sağladığı yarardır; Hıristiyanların coşkulu kişiler olduklarını, imanlarından keyif aldıklarını ve inandıkları şeye gerçekten inandıklarını sezerler. “Amin” kelimesinin kullanımı yaşam ve coşku ifade eder. Bu sözcük söylenmediği zaman, kasvet ve cansızlık kendini gösterir.
Kutsal Kitap’ta uluslar arası olan üç sözcükten bir tanesi de “Amin” sözcüğüdür. Dillerin çoğunda bu sözcükler aynıdır. Bu yüzden, gittiğiniz hemen hemen her yerde, “Maranata!Halleluya! Amin!” dediğiniz zaman, insanlar sizin, “Rab geliyor! Rabbe övgüler olsun! Söylendiği gibi olsun!” dediğinizi anlayacaklardır.
“Amin” sözcüğü, elbette, ayırım yaparak kullanılması gerekli olan bir sözcüktür. Bu sözcüğü kaza, felaket ya da üzüntü konularında coşku ifade etmek için kullanmak uygunsuz olacaktır. Bazı Hıristiyanların “Amin” sözcüğünü artık kullanmamaları aslında uyanılacak bir durumdur, çünkü bu sözcük aşırı duygusallığa yer veren toplantılarda taciz edilmiştir. Her iyi şey gibi, bu sözcük de ya kullanılır ya da aşırıya kaçılarak taciz edilir. Ama birkaç kişi bu sözcüğü ayırım yapmadan kullandığı için onun Kutsal Kitap’a uygun kullanılışının bizden çalınmaması gerekir.