“Orada duran ve bunu işiten kalabalık ‘Gök gürledi’ dedi.” (Yuhanna 12:29)
Tanrı biraz önce gökyüzünden açık bir ifade şekli ve tonu ile konuşmuştu. Bazı kişiler gök gürlediğini söylediler. Bu kişiler, tanrısal ve mucizevi olan şeyler için doğal bir açıklama getirdiler.
Bu günümüzde de mucizelere karşı takınılan bir tutumdur. Onlara doğal bazı olaylardan başka hiç bir şey olmadığını açıklamaya çalışabiliriz.
Ya da çok net bir şekilde mucizeler döneminin sona erdiğini söyleyebiliriz. Mucizeleri hasıraltı eden bir düzeni uygun bir şekilde belirleyebiliriz.
Üçüncü tutum ise, diğer aşırı uca gitmek ve aslında canlı bir hayal ürününden başka bir şey olmayan mucizelerin tecrübe edildiğini iddia etmektir.
Uygun yaklaşım, Tanrının günümüzde de mucizeler yapabildiğini ve yaptığını kabul etmektir. O, egemen Rab olarak Kendisini hoşnut eden her şeyi yapabilir. Kendisini açıklamak için bir araç olarak mucizelerden vazgeçmiş olması gerektiğine dair Kutsal Kitap’ta yer alan hiç bir ayet yoktur.
Bir kişi yeniden doğduğu zaman, bir mucize meydana gelmiş olur. Ruh’tan doğmak, Ruh’tan doğan o kişinin karanlığın krallığından kurtarılarak Tanrının Oğlunun sevgisinin krallığına aktarıldığını gösteren güçlü bir tanrısal kudretin sergilenişidir. Tıp biliminin çare bulamadığı ve tüm insan umudunun yok olduğu zaman, şifa mucizesi görülür. O zaman Tanrı iman ile edilen duaya yanıt olarak bedene dokunmayı ve kişiye şifa vermeyi seçer.
Cüzdanlar bomboş olduğu zaman, sağlayış mucizesi gerçekleşir. Yol çaprazlarında durduğumuz ve hangi yoldan gideceğimizi bilmediğimiz zamanlarda Tanrı rehberlik eder ve mucizesini gösterir.
Ya da biri, örneğin, bir zamanlar otomobil olarak kullanılan bir hurda yığınından en ufak bir çizik dahi almadan çıktığı zaman, Tanrının koruma mucizesine tanık oluruz.
Evet, Tanrı hala mucizeler yapar. Ama bu mucizelerin ille de aynı mucizeler olmaları gerekmez. Tanrı Mısır’ın üzerine gönderdiği on belayı yeniden tekrar etmeyi asla seçmemiştir. İsa Mesih dün, bugün ve sonsuza kadar hep aynı olmasına rağmen, bu, O’nun yöntemlerinin her zaman aynı olduğunu göstermez. Yeryüzünde iken ölüleri dirilttiği gerçeği, O’nun bu gün ölüleri dirilteceği anlamına gelmez.
Bitirmeden son bir söz daha söyleyelim! Her mucize tanrısal değildir. Şeytan ve cinleri de mucizeler yapabilirler. Gelecekteki bir günde, Vahiy kitabının on üçüncü bölümünde yer alan ikinci canavar yapacağı mucizeler ile yeryüzünde yaşayanları aldatacaktır. Bu gün bile gösterilen tüm mucizeleri Tanrının Sözü aracılığı ile ve bu mucizelerin insanları hangi yöne götürdükleri ile kontrol etmemiz gerekir.